4 Ekim 2010 Pazartesi

Horoz Sekerleri Hic Bitmeyen Cocuklara Ithafen..

Pazar gunu cok sevdigim bir arkadasimin kardesinin nikahi icin teyzemle Bahcelievler Nikah Dairesine gittik. Nikah cikisinda enistem gelip bizi alana kadar, teyzemle biraz oyalandik. Nikah salonunun tam karsisinda yer alan Meshur Karadeniz Pidecisi'nde karadeniz pidesi, Bolulu Hasan Usta'da profiterol ve son durak olarak da Koska'da tatli dunyasina dalis seklinde seyreden bu oyalanma cok da iyi geldi hem teyzeme hem bana:)

Koska magazalarinda oldum olasi dolanmayi, alisveris yapmayi sevmisimdir. Insan adeta nostaljik bir yolculuga cikiyor, cocukluguna donuyor gibi hissediyor:) Koska'daki favorilerim rengarenk kucuk kova, bot ve el arabalari icinde sergilenen meyve sakizlari, kese ya da hazine kutusu icinde cil cil cikolata paralar, rengarenk akide sekerleri, kagit helvalar, tabii ki horoz sekerleri ve bu son gidisimde dikkatimi ceken ve cocuklar icin super bir hediye olan envai cesit seker aksesuarli oyuncak bebek ve arabalar..Insanin kendini kaybedip hepsini alasi geliyor:) Ben kendimi dizginleyip yukaridakilerle yetindim.

Tabii simdi 'horoz sekeri' demisken Cahit Sitki'nin o guzelim 'Cocukluk' siirini anmadan gecmek olmaz:) Affan Dede'ye selam olsun..

Affan dedeye para saydım,
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var ne de adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiç bir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.
Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!

Horoz sekerlerinizin hic bitmemesi temennisiyle..
:)

Not: Pazar gunu nikah nedeniyle, gitmeyi planladigim IDW Tasarim sergisine gitme firsatim olmadi ne yazik ki. Umarim sizler gidebilmissinizdir. Artik bir sonraki sergide bulusmak uzere ins..

Hiç yorum yok:

*Secimler hep vardi.Her sey kaderde yazili olsa da -maktub-, oraya sen secimini yaptiktan sonra yazildi. Ve simdi sira sende, sadece soyle bana: YaZi mi yoksa TuRa mi?