2 Ağustos 2007 Perşembe

İstanbul İstanbul..Sende hakkaten her şey var..


İyi akşamlar sevgili Blog dostlarım:)

Şu an size İstanbul'daki haber merkezimizden bildiriyorum:) Çarşamba günü sabah 9.25'te başlayan Amerika-İstanbul yolculuğum bugün yani Perşembe günü öğlen saat 12 sularında nihayete ermiş bulunuyor. Yolculuğum gidişime gore gayet rahat geçti diyebilirim. Ne de olsa siklet farkı vardı:) Giderken elimde iki edvasa bavul, omzumda laptop, sırtımda da sırtçantam vardı. O bavulları banttan nasıl kaldırdım, nasıl indirdim hala emin değilim:) Bu sefer elimde sadece bir bavul vardı. E, onda da hedayeler tabii:P Yol arkadaşım da çok muhabbetli bir kızdı. Kah uyudum, kah sohbet ettik, kah uçaktaki yolcuları ve hostesleri inceledik:P 9.25'te Huntsville'den Chaicago'ya uçağım vardı. Oradaki uçağın kalkış saati 5.00 olduğu için 5 saat kadar havaalanında oyalanmak durumunda kaldım. İlk gelişimde Chicago Havaalanı gözüme büyük görünmüştü. Amerika'da ilk gördüğüm yer olmasından olsa gerek demek ki.. Çünkü terminalleri geniş bir alana yayılmış olsa da iç mekan olarak ufak bir havaalanıymış..Doğru düzgün Duty-Free yoktu bile..Neyse saat 5.30'da yarım saat rötarla THY ile uçuşumuz başladı. Tam 11 saat sonra da çok özlediğim İstanbul'umun semalarında inişe geçtik..İlginçtir, bu sefer bavulum nerde kaldı endişesini hiç yaşamadim. Bandın yanına gittiğimde bir baktım ilerden bavulum almış başını gidiyor:) Hemen depara kalktım ve yakaladım. Tabii o koca bavulu banttan yine indiremedim. Neyse ki yardım çabuk geldi:)

Şimdi de evimdeyim, anneciğimin ellerine sağlık döktürmüş, hala da mutfakta döktürmeye devam ediyor:P İşin en güzel yanı, ben mutfağa sadece yemek yemeğe giriyorum. Ohhh, misler gibi..ben çok tuttum bu işi anlayacağınız:)
Sanki yıllar geçmiş de ben öyle gelmişim gibi..Birçok şeyi değişmiş buldum. Ömüşüm boyuma gelmiş:) ablasının yakışıklısı.. Osmancığım da öyleymiş..Görünen o ki kızlarla başımız derde girecek..Benim erkeklerimi rahat bırakmazlar artık:P Evde bazı dekoratif değişiklik var, beğendim, gayet hoş olmuş. Salonun ortasındaki koca vantilatör pek dekoratif sayılmasa da işlevselliğinden hoş görebiliriz:) Yatağımın üzerindeki koccaman ayucukla da tanıştık:) Kavun Bey..Benim Şeftali'me nazire yapmış sevgili ablacığım ama yok benim şefşefimin yeri ayrı..her ne kadar şu an Florence'ta sırtçantamın içinde akrobatik bir hareketle tıkışmış olsa da:)
Biraz sonra teyzemler gelecek..Tekrar hoşgeldim, hoşbuldum, hoşgördüm..Bundan sonraki planım mı?? İnş burada geçireceğim 23 günümde İstanbul'umla bol bol hasret gidermek..

Eee, ne demiş İlhan Amca:
"New York, New York
Her şey var da İstanbul yok."

:)

Hiç yorum yok:

*Secimler hep vardi.Her sey kaderde yazili olsa da -maktub-, oraya sen secimini yaptiktan sonra yazildi. Ve simdi sira sende, sadece soyle bana: YaZi mi yoksa TuRa mi?