30 Eylül 2010 Perşembe

Galata Kulesi'ne Gitmek ya da Git(e)memek..Iste butun mesele bu:)

Bugun 3 aydir Turkiye'de olan, yeni tanistigim Polonyali bir arkadasa -yabancilara sorulan tipik sorudur ya;P- Istanbul'da en cok nereyi sevdigini sordum. 'Galata Kulesi' dedi. Gonul isterdi ki bu cevap uzerine ben de 'A, evet cok guzeldir orasi,' diyebileyim:)
ama heyhat,

gel gor ki hep gitmeyi istedigim yerler listesinde ilk 3te yer alan guzel sehrimin bu guzide mekanina su yasima geldim henuz gitmis, bizzatihi yakindan gormus degilim. Bunca yil neden ya da nasil oldu (ya da olamadi) bilmiyorum ama su insanoglunun bir seyleri cepte sayma, ve 'nasil olsa bir gun..' diye baslayan cumleler kurma huyu yok mu? Hep bu yuzden..

Bu arada ufak bir saskinliktan sonra, Polonyali arkadas sagolsun bana turist rehberligi yapmayi teklif etti:)

Yok yok, bu boyle olmayacak, Istanbul'da gezilmedik, gorulmedik, fotograflanmadik kule birakmayacagim, iste suraya, yani bloguma;P, yaziyorum. Sadece bir istisna birakabilirim: Kiz Kulesi. Onun buyusu bir sure daha devam etsin bakalim. Malum olmedik candan umit kesilmez:)

Hiç yorum yok:

*Secimler hep vardi.Her sey kaderde yazili olsa da -maktub-, oraya sen secimini yaptiktan sonra yazildi. Ve simdi sira sende, sadece soyle bana: YaZi mi yoksa TuRa mi?