31 Aralık 2010 Cuma

Bu gün, nam-ı diğer 31 Aralık..

Sevdim ben bugünü.

Yılın son gününe zaten öteden beri hep haksızlık edildiğini düşünmüşümdür: kimisi yeni yıl aşkına fütursuzca heba eder, kimisi de yeni yıl aşkına fütursuzca davrananlardan müsebbib günahkeçisi yapıverir bu cânım günü. yok oysa onun bir suçu, günlerden bir gün işte. yine de severim ben bu günü.

Bugünü de sevdim. Bugünümde üsküdar-vapur-eminönü-fatih-fatih camiinde 2 vakit-sonra tekrar eminönü-tekrar vapur-tekrar üsküdar-ve mihrimah vardı.

Arada başka şeyler de vardı tabii: kulağımda müzik, vapurda elimde -ennihayetinde- yarısı bitmiş halde bekleyip duran Kürk Mantolu Madonna'm, dilek pastanesinde mola, tamam elimde bir iki tane de alışveriş çantası da olabilir:) -tabii biz bunu aramadığın halde tam da ihtiyacın olan şeyleri bulmanın verdiği mutluluk olarak da tercüme edebiliriz:)

Sonra ne zamandır unutulmuş olup, aniden bugün keşfedilen bir ezgi de vardı -bugün bilmem kaçıncı kez dinlediğim/dinliyor olduğum:

Okan Şenavcı-Deniz üstü köpürür
Yükleyen qweqweqweqwe72. - Video klipler, sanatçı röportajları, konserler ve çok daha fazlası.

Yani nasıl desem, dingin mutluluğa benzer bir his vardı sonra..tam olarak mutluluk değil ama mutsuzluk hiç değil, umutsuzluk hele hiç -hoş, o, hiçbir zaman olmadı ya..ama dingin, huzur dolu.

Sevdim yani ben bugünü.

Hem bugününüz hem yeni yıldaki günleriniz hayırlar getirsin herkese..

Hiç yorum yok:

*Secimler hep vardi.Her sey kaderde yazili olsa da -maktub-, oraya sen secimini yaptiktan sonra yazildi. Ve simdi sira sende, sadece soyle bana: YaZi mi yoksa TuRa mi?