14 Kasım 2010 Pazar

Don Quixote'nin gercek yuzu

Afili Filintalardan Ferhat Uludere adinda bir yazar var, yazilari okunasi, takip edilesi. "Cin Ali'den Ogrendik Hayati" baslikli yazisi ile dikkatimi cekti dun aksam. Sonrasinda diger yazilarina da goz attim. Bir de ne goreyim, pek bi sevdigim saygideger, sevgideger Don Quixote'ye kendisinin de ayri bir ilgisi varmis. (Bir Don Quijote Oykusu) Aslinda ilgiden de ote benim okuyunca cok sasirdigim bazi direkt malumatlari varmis:

"Miguel de Cervantes Saavedra ölümsüz eserinin altına imzayı atarken, aslında yazılanların kendine ait olmadığını saklamıyor, hatta eserin birçok yerinde de bu gerçeği itiraf ediyordu, ona eserin yaratıcısı değil de, derleyeni demem kimseyi kızdırmaz sanırım."

Don Quixote'ye bu kadar kanimin isinmasinin ardinda yazarinin 'Sark'i olmasi yatiyor olabilir mi acaba? Uludere, yazisinda Cervantes'in yazdiklarinin eline gecen el yazmalarindan derleme oldugunu, ve bu el yazmalarinin da asli sahibinin bir Seyyid Hamid Badincani oldugunu soyluyor.

Dahasi Uludere, bu bilgiye nasil ulastiginin da aciklamasini yapiyor, ve kendisinin de Badincani ailesinden geldigini soyluyor. Buyuk buyuk buyuk...dedesinden (bu sekilde adlandirmak yanlis olmayacak bu durumda zannedersem) kalan baska arapca el yazmalarinin da kendilerine kadar ulastigini da..-ailesi tarafindan Arapca olmasindan mutevellit anlasilmasa da hurmeten nesilden nesile aktarilarak saklanmis-

Yukarida linkini verdigim yazisinda zaten bu hic yayinlanmamis el yazmalarindan bazi pasajlari da yayimliyor.

Heyecan verici degil mi?:)

Hiç yorum yok:

*Secimler hep vardi.Her sey kaderde yazili olsa da -maktub-, oraya sen secimini yaptiktan sonra yazildi. Ve simdi sira sende, sadece soyle bana: YaZi mi yoksa TuRa mi?