Artık bir ayağımız da Avrupa yakasında olacağı için, bu yakadaki alışveriş merkezlerini de yakın zamanda tanıyacakmışız gibi duruyor. Özellikle uzak ilçelerdeki AVMlerin en güzel yanı ise şüphesiz buralardaki mağazaların genelde outlet mağaza olmaları:) Airport AVM de bu anlamda fena değil, ama yemek katlarını daha geliştirmeleri gerekiyor, ekseriyetle fast food yiyebileceğiniz yerler var zira.
Ablamla yemek yemeden önce biraz mağazaları dolaştık. Bu sonbahar için ne zamandır kırmızı bir trenchcoat almak istiyordum, ilk girdiğimiz LCW'de tam bu isteğimi ablama da söylemiştim ki arkamı dönmemle ablamın elinde kırmızı bir trenchcoatu bana gösterdiğini gördüm:) Ne yazık ki uygun beden bulamadığım için alamadım ama bugün yarın başka bir LCW'ye vakit kaybetmeden ve istediğim beden oralarda da tükenmeden gitmem lazım, Kasım ayı kırmızısız geçmesin:)
Siz de benim gibi misiniz bilmiyorum ama benim alışverişte en sevdiğim şey ihtiyacım olan şeyi, bulmak niyetiyle gitmeden, beklemediğim bir anda karşımda görüp almaktır:) (bulma niyetiyle gidip bulunca da itirazım olmaz tabii, yeter ki çok dolanmak zorunda kalmayım;P) Dün de alışverişin bu güzel yüzü ile karşılaştım, ve uzun bir zamandır almayı aklıma koyduğum siyah pabuçlarımı ennihayetinde aldım:) Derimod'un sayfasında bulabilseydim, modeli buraya da koyacaktım, ama ne yazık ki göremedim. Bu arada Derimod'un deri ceket değişim kampanyası da halen sürüyor. Artık giymediğiniz bir deri ceketiniz varsa 200 TL'ye değiştirip, beğendiğiniz yeni bir model deri cekete sahip olabilirsiniz. Kendi taba rengi deri ceketim için beğendiğim bir model bulabilirsem ben düşünüyorum, bakalım.
Dün alışverişten eve dönünce, film gecesi yaptık. Vampir-kurt adamlı filmleri seviyorsanız, 2003 yapımı, Len Wiseman imzalı Underworld'u (Karanlıklar Ülkesi) kesinlikle tavsiye ederim. Filmin başrollerinde Selene rolünde Kate Beckinsale'i, Michael Corvin rolünde de Scott Speedman'i izleyebilirsiniz. Benim favorimse Lucian rolündeki Michael Sheen. Twilight'i dahi izlememiş biri olarak ben bu filmi çok beğendim. İzlediğimiz 3lü serinin ilk filmiydi. En yakın zamanda serinin devamini da izlemeyi planlıyorum.
Bu sabah dünün yorgunluğundan olsa gerek saat 11.30'da hazır kahvaltıya uyandım:) Ablamın kırmızı detaylarla süslü kırmızı mutfağındaki kahvaltıdan sonra,
müzik eşliğinde o almanca, ben arapça çalıştık biraz:) -Bugün Halkalı'dan Fatih'e erken saatte gitmeye üşendiğim için arapça kursumu asmıştım da:P-
Sonrasında ise mis gibi Türk kahvelerimiz geldi. Bu arada Türk kahvesini gün geçtikçe daha bir zevkle içiyorum. Kendime de şaşırıyorum:) ama galiba tadını artık daha çok seviyorum.
Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim, ablamın yeni evini pek bi beğendim, hele de salonunun bir köşesinde kıvrılmış uyuyan kediciklerini gördükten sonra:))
:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder