21 Ekim 2010 Perşembe

bir Atli Karinca, bir Dergah, bir Kule ve bir fincan kopuklu Turk Kahvesi

Cogu insana itici ve antipatik geliyor da olabilir, ama benim ve aslinda universiteden tum ev arkadaslari olarak, ozel bir yeri vardir Istiklal'in bizde. Biraz da bu yuzden ne zaman bulusacak olsak, o gunlerin hatrina belki de, hep Istiklal Caddesi olur bulusma noktamiz. Yeri kararlastirmadan bile oraya gidecegimizi biliriz:)

Gectigimiz Cumartesi gunu universiteden arkadasim Elif'le bulustugumuzda da yine Istiklal'de bulduk kendimizi. Normalde hep Odakule'ye dogru tembel adimlarla yurur, oradan U donusu yaparak meydana yollanirdik. Bu sefer, sohbete fena dalmis olacagiz ki tramvayin saga kivrildigi yolun sonuna kadar yurumus bulunduk. Yol ayrimina geldigimiz zaman da neden buradan daha ileriye gitmedigimizi merak ettik. Oyle ya kalabalik yolun soluna dogru akmaya devam ediyordu, hava guzeldi, vakit hayli erkendi, ve topuksuz ayakkabilarimizla biz hic yorulmus hissetmiyorduk.

Zannedersem bu cadde Galip Dede Caddesi olarak geciyor. Cadde boyunca yanyana ve karsi karsiya siralanmis incik boncukcular, muzik aletleri dukkanlari, cami ve mescitler, Galata Mevlevihanesi ve tabii ki Kuledibi ve Galata Kulesi.

Iste, sonunda bizi bir surprizin bekledigi bu caddedeki gezintimizden geriye kalanlar:

Sokagin hemen sag basindaki dukkanin icine ilk defa girdim. Ufacik tefecik ama nereye baksaniz sizi tebessum ettiren rengarenk bir dukkandi burasi. Adi Karinca. Farkli tasarimcilar tarafindan tasarlanan ve gunluk yasantimizin rutin detaylarini bile eglenceli ve farkli kilacak urunler satiliyor. Ozel tasarim urunleri oldugundan fiyatlari biraz yuksek gelebilir ama kesinlikle takdire sayan bir konsepti oldugu ve ayrica standart hediyelerden usanmis olanlarin da derdine deva olacagi muhakkak.

Kitap Destegi Rain Parade Semsiye

Magichat Pecetelik Nana Rende


Bu dukkanin biraz asagisinda Sahkulu Camii Serifi'nde ikindi
ezani okunmaya basladiginda bir yanindan turistlerin akip gittigi
sokakta cemaat coktan camiye yonelmisti bile. Hos bir girisi olan Sahkulu Cami Serifi de sokaktaki diger her sey gibi ufacik tefecik sevimli bir sakini Galip Dede Caddesinin.



Caminin biraz asagisinda halen tadilatta olan Galata Mevlevihanesi'ni kapisindan iceri soyle bir goz atmakla yetinmek durumunda kaliyoruz. Tadilati biter bitmez burada Sema izlemeyi de 'su hayatta yapilmasi gerekenler' listeme ekleyip yolumuza devam ediyoruz. (Yeri gelmisken itiraf etmeden gecemeyecegim:) Benim gibi dusunmus olanlar var midir bilmiyorum ama ben onceden Galata Mevlevihanesi'nin Galata Kulesinin ust kati oldugunu, semaya yakin izlenen bir Sema'nin insani daha da bir etkileyecegini dusunurdum:) Yine de hos olurdu vesselam:))


Simdi, yazinin basinda bahsettigim surprizin ne zaman gelecegini merak ediyor olabilirsiniz:) Sokagin sonuna dogru yol ayrimina geldigimizde geri donmek uzere tam hareketlenmistik ki
basimi saga cevirmemle karsima dikiliverdi Galata Kulesi. (ya da daha dogrusu ben, bu yillanmis kulenin onune dikiliverdim) Oysa ki Galata Mevlevihanesi'nin onunden henuz gecmistik, yandaki dukkanlarin isimlerinde de Kuledibi gecmeye baslamisti, oyle de bu ikisinin birlesimi olan Galata Kulesi'ni yine de boyle apansiz karsimda gormeyi hic mi hic beklemiyordum:) Bir gun Fatih'ten Eminonu'ne giden bir otobuste dar bir yokusun basinda 'Galata Kulesi'ne gider' tabelasini gordugumden beri Galata Kulesi'ni Fatih ile Eminonu arasinda konumlandirmistim beynimde. Daha once bircok defalar gittigimiz Istiklal'e bu kadar yakin oldugu aklimin ucundan dahi gecmemisti. Anlayacaginiz Istanbulluyum demek de kolay degil oyle:)

Yakin gecmisteki yazilarimi okuduysaniz Galata Kulesi'nin bendeki yerini az cok tahmin etmissinizdir. Bu karsilasmanin benim icin hos bir surpriz olmasi biraz da bu yuzden. Tesbihte hata olmasin, Beyazid-i Bestami ustadin "aramakla bulunmaz, ama bulanlar hep arayanlardi" dusturunun nacizane gunluk hayata uyarlanmis hali idi sanki o anda benim icin bu kule.

Elif'le kuleye gitmedik ama hemen dibindeki Ceneviz Cafe'den bir Turk kahvesi icmeden de gitmek hem bu gune, hem kuleye hem de bu beklenmedik karsilasmaya haksizlik olurdu. Sedirlerle dosenmis bu acik hava kahvehanesindeki bol kopuklu Turk kahvesinden icmenizi kesinlikle tavsiye ederim. Sogutmadan icip bitirdigim nadir Turk kahvelerinden oldugunu soylemeden gecmeyim:)


Basligimda da yazdim ya boylesine bir gundu bu gun iste: bir Atli Karinca, bir Dergah, bir Kule ve bir fincan kopuklu Turk Kahvesinden mutesekkil...

Hiç yorum yok:

*Secimler hep vardi.Her sey kaderde yazili olsa da -maktub-, oraya sen secimini yaptiktan sonra yazildi. Ve simdi sira sende, sadece soyle bana: YaZi mi yoksa TuRa mi?