13 Nisan 2007 Cuma

Film seyretmeye devam..

Bir onceki filmi seyrettiginizi varsayiyorum:) ve bir diger tavsiyeme geciyorum. Bu seferki oldukca unlu bir film, gerek kasti, gerek yonetmeni ve gerekse de gercek bir hikaye uzerine monte edilmis olmasi nedeniyle..

Freedom is not given. It is our right at birth. But there are some moments when it must be taken.

(Ozgurluk verilmez, o, bizim dogustan hakkimizdir. Fakat bazi anlar vardir ki, alinmasi gerekir.)


Fimimiz 1997 yapimi, Steven Spielberg imzali "Amistad" filmi.. Film, 1839 yilinda "La Amistad" adli esir gemisindeki esirlerin kanli isyani ile baslayip, yakalanmalarinin ardindan baslayan, Amerikan yargi sistemi icerisindeki hakli ozgurlukleri icin mucadelerini konu aliyor. Filmde Anthony Hopkins, 1825-1829 yillari arasinda baskanlik yapmis ve Bagimsizlik Bildirgesi'nde de imzasi bulunan 6. Amerikan Baskani John Quincey Adams'i canlandiriyor, ve her zamanki gibi rolunun hakkini fazlasiyla veriyor Hopkins. Hopkins disinda Morgan Freeman, Matthew McConaughey, ve fimde ozgurlukleri icin savasan Afrikalilardan biri olan Cinque rolunde Djimon Hounsou da yer almakta.

Filmde, Gercegin, bir "esir" gibi mahkemeden mahkemeye surulmesini, ve sonunda her verilmeyen ama bazen alinmasi gereken ozgurlukler gibi, bu gercegin de filmin sonunda ozgurlugunu geri almasina taniklik ediyorsunuz.

Fimin sonunda izleyicinin aklinda bircok carpici sahneyi yadigar birakiyor filmin yonetmeni Spielberg. Ayrica bircok modern paradoksu da bir kez daha gozler onune serip, sorgulatiyor izleyicisine:

"medeni beyaz adam" ve "vahsi siyah adam"
"medeniyet" ve "zorbalik"
"esaret" ve "cesaret"
"esaret" ve "ozgurluk"
"esaret" ve "vahsi siyah adam"
"cesaret" ve "vahsi siyah adam"
"zorbalik" ve "VAHSI beyaz adam"
"cesaret" "ozgurluk" ve "MEDENI siyah adam"

Filmde bu ikilemleri kesin hatlariyla gormuyorsun, tipki gercek hatta oldugu ve olmasi gerektigi gibi. Genelleme yapma gafletine dusmuyor Spielberg. Kisilere degil; olgulara, ozgurlukle pecelenmis "esir" zihniyetlere hukum giydiriyor filmin sonunda.

Cinque'nin kendi diline yabanci olmasina ragmen; kendisi, kabilesi ve tum insanlik icin en onemli kelimelerden biri olan "ozgurluk" (freedom) kelimesini anlamasi ve bunu haykirmasi gibi..

Give us, us free..
Give us, us free..
Give us, us free..
(Bize, bize ozgur verin..)

Onlara ozgurluklerini vermiyorlar, onlar ozgurluklerini geri aliyorlar...

Kucuk/alakasiz/ yersiz/ simarik:) bir dipnot:
Filmde Ispanya Kralicesi II. Isabella'yi Anna Paquin canlandiriyor. Hani su benzedigim unluler postunda ilk sirada olan kisi. Filmi izlerken daha bir dikkatle baktim, benzemiyoruz canim!!:)Filmi izledikten sonra siz soyleyin, o mu daha gusel, ben mi??

Hiç yorum yok:

*Secimler hep vardi.Her sey kaderde yazili olsa da -maktub-, oraya sen secimini yaptiktan sonra yazildi. Ve simdi sira sende, sadece soyle bana: YaZi mi yoksa TuRa mi?