30 Eylül 2007 Pazar

Oul Tani Eyh..

Bir aydir pek duzenli olmasa da Arapca calisiyorum gerek internetten, gerek Shireen'in verdigi egitim cd'sinden gerekse de bizim Arap arkadaslarla elimden geldigince pratikle:) Ama her ulkenin konustugu Arapca farkli, ben standard olani ogrenmeye calisiyorum. Ama onu konusunca bizde eski Turkce konusanlara gosterilen tepkiye benzer bir tepki doguruyor zannedersem:P Asagida bu aralar dinledigim arapca bir sarki var..Nancy Ajram'dan..Iyi dinlemeler:)

28 Eylül 2007 Cuma

"Cat's Cradle" (Kedi Beşiği) by Kurt VONNEGUT

Hepiniz küçükken ipi parmaklarımıza dolayıp, sırayla şekiller vererek oynadığımız oyunu hatırlarsınız..İşte bu oyunun adıymış "Kedi beşiği." Açıkçası ben bilmiyordum, Kurt VONNEGUT'un aynı adlı romanını okuyuncaya kadar da bu cehaletim zaten devam etti:) Hala hatırlayamamış olanlarınız için, buyrun yan tarafta resmi:
---
Bu postu yazma nedenim tabii ki bu nostaljik oyunun tarihçesini vermek değil:) hoş, nerden çıktığını araştırmak eğlenceli de olabilir aslında..neyse, bu konuda bulgulara ulaşırsam sizinle de bilahere paylaşırım:)
--
Geçtiğimiz gün Kurt VONNEGUT'un "Cat's Cradle" adlı romanını okudum. Vonnegut'un ilginç bir tarzı var, klasik roman okuyucularına garip gelebilecek, hatta onları yadırgatabilecek bir tarz aslına bakarsanız..Ama bu tür farklı tarzları okumayı seviyorum ben..edebi tabirle postmodern olarak nitelemek yanlış olmaz herhalde Vonnegut'un tarzını..Bu tarzı hem romanın biçiminde (örneğin, bölümlerin ve içindekiler kısmının diziminde) ve hem de içeriğinde görmek mümkün üstelik..
--
Kitabı burada özetlemek niyetinde değilim, zaten ilginizi çekerse bunu öğrenebileceğiniz birçok site de mevcut. Bu postu, ve aslına bakarsanız bundan sonraki okuduğum kitaplarla ilgili birçok postu yazma ve yazacak olma nedenim ise biraz bencilce:) buraya anahtar kelimeleri, ve/ve ya ilginç pasajları düşerek, bir nevi kendime kitap hatıratı oluşturmak istiyorum. Siz de hissetmişinizdir çok defa, bir kitabı okursunuz, ama üzerinden biraz zaman geçtikten sonra aklınızda sadece bu adlı bir kitabı okuduğunuz kalır. Sanki hiç okumamış gibi olur çıkarsınız..Ortaokulda okuyup da şu an aklımızdan çoktan uçup giden boyle bir sürü kitap var mesela..
--
Sözün özü, aşağıda kendim için ileride olası referans işlevi göme ihtimaline binaen oluşturduğum indeksi bulabilirsiniz. Bundan sonraki kitaplar için muhtemelen bu kadar uzun bir girizgah olmayacak:)
---
Kitap Adı: Cat's Cradle (Kedi Beşiği)
Kitap Yazarı: Kurt Vonnegut
Yayım Tarihi: 1963
---
Anahtar kelimeler ve şahıslar:
Dr. Felix Hoenikker - Hiroşima'ya II. Dunya Savaşı sırasında atılan atom bombasının mucidi
Çocukları: Angela Hoenikker, Frank Hoenikker, Newt Hoenikker (Little Newt)
Bokonon - the Outlaw of San Lorenzo
McCabe - the first governor of San Lorenzo
Island of San Lorenzo
Bokononism
Ice-Nine
Karass
End of the World
---
Önemli Alıntılar:
Nothing in this book is true.
"Live by the foma (harmless untruths) that make you brave and kind and healthy and happy."
--
"The highest possible form of treason," said Minton, "is to say that Americans aren't loved wherever they go, whatever they do. Claire tried to make the point that American foreign policy should recognize hate rather than imagine love."
"I guess Americans are hated a lot of places.""People are hated a lot of places. Claire pointed out in her letter that Americans, in being hated, were simply paying the normal penalty for being people, and that they were foolish to think they should somehow be exempted from that penalty..."
--
"No wonder kids grow up crazy. A cat's cradle is nothing but a bunch of X's between somebody's hands, and little kids look and look and look at all those X's..."
"And?"
"No damn cat, and no damn cradle."
--
Happy marriage? Religion?
"See the cat?" asked Newt. "See the cradle?"

23 Eylül 2007 Pazar

Iftar

Bugun Hend'le birlikte iftara misafirlerimiz vardi..Florida'ya beraber gittigimiz grup ve yurttan diger arkadaslar..Guzel bir iftar oldu:) Insan kalabalikta orucunu acmayinca iftari ve Ramazan'i cok alilayamiyor cunku..Monumuzde Turk ve Misir mutfagindan spesyallerimiz vardi:)

Yogurt Corbasi
Mantar Corbasi
Tavuklu sebze yemegi
Koseri -asagida resmini gorebilirsiniz. Misir'in geleneksel yemegiymis. Cok da isabet olmus, nitekim yemek alttan uste dogru sirasiyla pirinc pilavi, makarna, yesil mercimek, sos, kizarmis sogan ve haslanmis nohuttan olusan bir piramit gibiydi:D Ama tadina diyecek yok. Donunce size de yapmayi dusunuyorum:)
Yogurtlu-soslu Patlican-Patates kizartmasi (bu her zamanki gibi favoriydi:) oyle ki tadina bile bakamadan bitiverdi:P)
Coban Salata

Afiyet olsun :))


P.S. Evet, bilardo oynamayi ogrendim:))Yani sadece fotograf icin poz verenlerden degilim artik:P

20 Eylül 2007 Perşembe

sicak sicak fotolar:))firindan yeni ciktilar:DD

Gectigimiz haftasonu 'aman vizeler yaklasiyor, firsat bu firsattir' diyip, araba kiraladik ve Amerika'nin o uzuuuun, birbirinin ayni yollarina dokulduk:)) Huntsville'deki Arap marketinden girdik -cikisinda kiyma, tavuk, salam, veeee burda her yerde bulunmayan arpa sehriye ve siyah zeytinle birlikte-, Memphis'teki Elvis Presley'in evinden ciktik..

Cok da guzel gezdik, pek de guzel tozduk:P

19 Eylül 2007 Çarşamba

ders arasi..

Bilgisayar Bilisim Sistemleri dersindeyim. Saat 7'de hoca 15 dk. ara verdi:) iftar monumde biskuvi var:)))Normalde 5 dk. olur aslinda molalar ama bu 15 dk.yi acaba hoca oruc tutan ogrencileri dusunerek mi verdi acaba, bilmiyorum:) neyse Allah cumlemizin orucunu kabul eder ins. Ders bitince corba ve makarna yapicam, soyle en lezzetlisinden (yani pratiginden:P) Size de simdiden hayirli iftarlar:)))

14 Eylül 2007 Cuma

Uykum kacti, goreniniz var mi??:))

Saat sabahin 4.20'si..Arada bir-iki istisna haric, gun sektirmeden saat 11-12'lerde kalkmaya galiba vucudum isyan etmeye basladi:) Bugun isyanin birinci gunu..ilginctir, uykum yok, daha dogrusu varsa da uyuyamadim:) Benim hayatim boyunca cok az zikredecegim cumlelerden oldu zannedersem bu:)

Bugun Ramazanin ilk gunuydu. Aksam 6-9 arasi dersim oldugu icin cok iftar havasi teneffus edebildigimi soylemeyem. Ama yine de iyi ki geldi Ramazan. Yabanci yerde de olsam, yine de havayi degistirdi sanki..Sanki herkesin uzerine hafiften bir uluvviyet serpilmis gibi:) Allah hayirlara vesile kilar ins..

Aksam dersten geldikten sonra da CIS (Bilgisayar Bilgi Sistemleri) dersinden grup calismamiz vardi..Odama gelip dun yaptigim baharatli pilav (pirinc pilavinin artik varyasyonlarini deniyorum:P) ve yesil fasulyeden olusan monumu tam tabagima koydum, yemege baslayacaktim ki, arkadasim yarim saat kadar sonra grup calismamizin bizi bekledigini haber verdi..Cehalet mutluluktur, sozunu unutmak mutluluktur, sekline cevirdigimde bu soz bana o anda adamakilli uymustu hakkaten..Neyse, grup calismasinda gecirdigimizin zamanin verimli bir calismayla % 20'sini odevle, geri kalan yuzdeyi ise kulturler arasi sohbetle gecirdik:) Hos oldu..Sohbete dair kucuk bikac not da duseyim hatta buraya:

-Sadece bizim universitede zannedersem 30 kadar Patel soyadini tasiyan Hintli ogrenci var. Ilk seferde bu kadar cok Patelle karsilasinca, yahu ne kadar genis bir aile bu Patel ailesi diye dusunmustum, hatta bir arkadasa siz kardes misiniz geyigini de yapmisligim vardir hani:D Bu Pateller ne bir aile, ne de herhangi bir akrabaliklari var. Sadece cok kullanilan bir soyadi..Bizdeki demir, ya da ozturk soyadlari gibi..Arada tabii "kucuk" (!) bir nufus farkliligi bulunuyor.

-Yine Patel soyadi Hindistan da ikinci cogunlukta kullanilan soyadiymis. Ilkinin hangisi oldugu hakkinda ihtilafa dustugu icin arkadaslar, burada kesin bir bilgilendirme yapamayacagim ne yazik ki:) Bunun gibi baska cogunlukta olan bircok soyadi varmis ve her soyadi mensubu ayni soyadini tasiyan insanlarla evleniyormus..Aslinda bu bi bakima hos, ozellile bayanlar icin..Soyadi degistirme, yeni soyadina alisma gibi bir durumlari bulunmuyor anlamina geliyor bu ne de olsa.

-Hindistan'da gorucu usulu ile evlenme oldukca yaygin..Bu gorucu usulu bizim eski zamanlardaki gorucu usulu anlayisina benziyor..Evlenecek kizlar ailelerinin uygun buldugu damat adayini dugun zamanina kadar gormeyebiliyor..Onun disinda da bir kerelik ayni evde bir odada kisa bir sure konusmalarina musaade ediliyormus. Tabii buyuk sehirlerde durum tahmin edilebilecegi uzere daha farkli..

-Hinditan'in Gucrati adinda onemli bir eyaleti bulunuyor. Bu Patellerin cogu da aslinda burada ikamet ediyor. Bu eyaletin onemi, Gucratiler Pakistanlilardan ve dolayisiyla Muslumanlardan pek haz etmiyorlar, bu nefret boyutunda da olabiliyor(mus). Benim gordugum bir sey yok, bu yuzden mis'li konustum. Hatta tam tersi burada Hintli arkadaslar arasinda hafif populer bile sayilabilirim:D Muslumanliga olan dusmanliklari aslinda Pakistan'a olan dusmanliklarindan ileri geliyor. Aradaki problem ise yine paylasilamayan kucuk bir kara parcasi..

Velhasilikelam, grup calismasi( konusmasi) 12'de bitti. Sonra baktik, uyku yok, Hend ve Samira -ki film arkadaslari olduk:)- ile bir sinema gecesi daha yaptik. Filmimizin adi : "Children of Men." P. D. James'in ayni adli romanindan Alfonso Cuaron yonetmenliginde sinemaya uyarlanmis, Clive Owen, Julianne Moore ve Michael Caine gibi unlu oyunculari bunyesinde barindaran, 2027 yili Londra'sinda gecen oldukca basarili, belgesel tadinda bir film..Hic de ic acici olmayan bir gelecekte artik kadinlar dogurganlik ozelliklerini kaybetmistir, ve dunyanin yasayan en genc insani olan 18 yasindaki bir gencin ani olumuyle insanlar yasa burunmustur, hem o genc icin ve hem de aslinda gelecege olan umutlari icin..Bununla birlikte herkesten sir gibi saklana bir gercek vardir: bir kadin hamiledir. Ve dunyaya o karmasa, silah sesleri ve kanlar arasinda bir oglan cocugu dunyaya getirecektir. Insanlarin gormeyi ozledikleri , gorduklerinde inanamadiklari, silah seslerini bile susturan, ve mucize olarak addedilen bir olay olacaktir bu..Simdi sira gelecegin ve insanligin umudu olan bu bebegin emin ellere teslim edilmesine gelmistir. Ve burada olaylar baslar...
Guzel bir filmdi..Izlemeye deger hakkaten..
Iste, oyle boyle derken bi baktim saat 3 bucuk olmus bile..simdi de 5'yi gecmis..Buraya geldigim iyi oldu, uykum gelmeey basladi bile:)
Hepinize hayirli sabahlar..
:)))

5 Eylül 2007 Çarşamba

tum mutluluklar seninle olsun Meldaaaa:) iyi ki evlendinnn:D:P

Meldacim, yeni evin, soyadin, hayatin hayirli olsun; uzulerek kacirmak durumunda kaldigim evliligin bir omur boyu surecek mutluluk ve huzur dolu gunlerinin mujdeleyicisi olsun ins.

-Simdi kina gecende soyle guzel bir oynamak vardi ya:)))

gunlerim nasil geciyor biraz:

Biraz Jane Austen'in gecen hafta basladigim ve ilk cildinin sonuna yaklastigim kitabi "Emma" ile,

Biraz yazin duzenli olarak izlemeye basladigim, burda ise youtube sayesinde devam ettigim 'Yaprak Dokumu' dizisi ile,

Biraz oglen 12lere dogru uzanan tatli uyku ile:),

Biraz kampus isleri, ayakustu sohbetler ile,

Biraz haftada 3 gun kadar aksam 6-9 arasi surup giden dersler ile,

Biraz internette gezinti, msn ve mailler ile,

Biraz ablacigimin hazirladigi muzik cdsi ile,

Biraz aksam ustleri kizlarla yemek fasli, bol ve hatta baya bol muhabbet ve kahkaha ile,

Biraz bazi geceler duzenledigimiz film geceleri ile, (gecen gece Vampirle Gorusme'yi neredeyse 10 kadar yil sonra tekrar izledim)

Biraz Walmart, alisveris merkezi gezmeleri, ve bir t-shirtu halihazirda 3 dolara alabileceginiz super otesi indirim gunleri ile:P, (bkz. pazartesi gunku 'labor day' -isci bayrami-, yaklasmakta olan 'Halloween" -cadilar bayrami- ve 'Thanksgiving Day' -Sukran Gunu-)

Biraz kirmizi pabuclarimla:),

Ve ennihayetinde tabii ki biraz blogumla:)))) ve sizlerle;P

4 Eylül 2007 Salı

Canım Anneme..




















Canım Annecim,

Doğumgünün kutlu olsun..

Allah'ım sana hep mutluluk, huzur ve bizimle dolu:) daha nice nice uzun, hayırlı yıllar nasip eylesin..

Canım Annecim, iyi ki doğdun..Seni çok seviyorum. Bu papatyalar senin için:))))

Kuzucuğun:P

3 Eylül 2007 Pazartesi

bakin ne buldummm:))))))))))

bir dogumgunum de boyle gecti:)pek de guzel gecti:D


Farkli bir dizaynla karsinizdayim:) -kesinlikle
beceremedigim
den degil yani:)

Shireen, ben, Hend
O gun butun gun yuzsuzluk yapip bana artik bi surpriz parti yaparsiniz artik demistim, buna ragmen o gece sadece aksam yemegine ciktigimizi dusunup yine de yemek sonunda birden pasta gelince gercekten sasirdim:) ilginc ha?

Ennihayetinde bol kirmizili, salsa soslu, hatta ve hatta balonlu:D bir dogumgunu gecirdim. Burdan cikip MacFarlands Parka gittik, nehrin kenarinda oturup, konusmak icin. Orada da bir pasta beni bekliyormus meger:D
Not: Soranlar olabilir diye simdiden soyleyim:P Parmagimdaki yuzuk ile ilgili olarak, tamamen basparmagimi rahatsiz ettigi icin yuzugun yerini degistirmem nedeniyle bu goruntuler ortaya cikmistir:)
*Secimler hep vardi.Her sey kaderde yazili olsa da -maktub-, oraya sen secimini yaptiktan sonra yazildi. Ve simdi sira sende, sadece soyle bana: YaZi mi yoksa TuRa mi?